Arzulanacak Kadar Gzel, Iten Duygularla Sevilmeyecek Kadar Deersiz Hisseden Kzlarn Arks:
Arzulanacak kadar güzel, içten duygularla sevilmeyecek kadar değersiz hisseden kızların şarkısı:
Bahsettiğim sex değil
O da içinde ama tek değil
Türkçe yazılmış bir şiiri sana çevirircesinden...
-
sarabiiin50tonu liked this · 1 year ago
-
lydlnobady liked this · 1 year ago
-
sonmimar liked this · 1 year ago
More Posts from Sefkattuyu
24 Ağustos 2024
Hâlâ canım acıyor.
Dün uzun bir mesaj yazdım. Küçücük ve masumca... Bu en sevdiğim kısmıydı. Tilki beni sevmemiş olabilirdi ancak bana yeniden bir kalbim olduğunu hatırlatmıştı. Yalnızca bu bile onu tanıdığıma minnettar olmam için yeterli bir sebepti.
O gecenin sabahında yüzümdeki gülüşün silinmemiş olmasının muhtemel sebebi buydu. Hem benim içimde uzun zaman sonra uçuşan kelebekler hem de onun bana dokunurkenki nezaketiydi. Kibarca başlayıp tutkuya dönüşen öpüşleri, sakin ve huzur verici sesi, canımı yakmayışı... Sandığımdan daha düşünceliymiş meğer. Canım yandığı ilk anda anladım. Hiç öpülmeyince anladım.
Onun hakkında düşündüğüm tek bir kötü şey yoktu aslında. Yalnızca bana söyleyeceği birkaç güzel cümleyi duyabilmek için onu zorlamayı seviyordum.
Yaptığı uzun açıklamaları seviyorum.
Annem, "Belki bir gün yollarınız kesişir bir daha." dedi. Bu cümle yıllardır anneme anlattığım hiçbir erkek için söylemediği bir cümleydi. "Belki..." dedim ve içimden ekledim: "Umarım anneciğim."
"Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiçbir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için."
31 Mayıs 2024
11.04
Çok tatlı kuşlar ötüyor. Yoldan geçen arabaları ve suyun sesini duyuyorum.
Ağzımda yoğun bir kahve tadı var.
Çam ve sabah kokuyor.
Mavi görüyorum. Gökyüzü masmavi.
14.34
Provamız başlamak üzere. Bu sabah aklımdan geçen bazı şeyleri sıralamak istiyorum:
Her şey başlamadan önce ben rengarenk bir kızdım ve insanları bana çeken yönlerimden biri buydu.
Bileğimdeki dövmede yazdığı gibi, yaşamanın neşesi benim.
Işık bendim. Ben ay değilim. Kimsenin ışığını yansıtmıyorum. Güneşin ta kendisi benim. Alev alev parlayan benim.
Kendi hayatımı benden başka hiçkimse güzelleştiremez sadece var olarak ya da yok olarak.
Hayat ben nasıl olduğuna karar verirsem öyledir.
Gözlerime boncuklar taktım yine. En renkli kıyafetlerimi giyinip en renkli ojelerimi sürdüm. Hastanedeki sarı ojelerim geldi ardından aklıma. Sarı o zamanlar ölümü değil ayçiçeklerini anlatırdı bana.
Defalarca tekrarladım aynı cümleyi zihnimde:
"Işık, benim."
