Baba? - Tumblr Posts

I love this cute puzzle game and so I came out of my coma to upload some art
DeviantArt - Commissions - Twitter - Ko-fi - Youtube - Pixiv



Finished drawing commission of crocodile family! I really wanted to experiment with this style for a long time, and loved the results.
they are going to print it on shirts, one for each family member.... So I will ask for photos once they made them 💜



For clicking "see more", here
Have a free cookie 🍪

#inktober2017 day 5. #long #inktober día 5. #largo #inks #ink #tinta #tintas #sketch #draw #drawing #dibujo #sketchbook #illustration #ilustración #ilustração #tongue #lengua #longtongue #lips #labios #dientes #teeth #puntillismo #baba #saliva #blackandwhite #blancoynegro #bnw (en Ciudad de México, México)
How do you say “please fuck my little pussy, daddy” in your mother tongue?
see, that's where we already have a problem, cause how tf am i supposed to call him daddy without gagging on my words, let alone say the rest of that sentence?
you cannot possibly translate "daddy" into any other language, without it sounding atrocious. at least that's the case with the ones i speak.
Geçenlerde balığa götürmüştü babam bizi. "Bunun yanına süt iyi giderdi işte!" dedi. Çocukluğumdan beri balık yediğimiz gün kardeşlerimle beni sütten uzak tutarlardı mutlaka. Anlamayıp şaşırdım o yüzden.
"Süt mü? Balıkla? SÜT?
...
HEEEEEEEE"
Ben büyümüşüm de babam benimle rakı balık yapmak istiyormuş meğer.
![[Artwork By @gordoodlez, Posted On Request]](https://64.media.tumblr.com/7a85889cc052f6e2cb14ed1327684b99/5bb5ab82bd882505-19/s500x750/a307743c4b9692621d28bcbc64e71c70de06b6c3.png)
[Artwork by @gordoodlez, posted on request]
what the fuck did you do to Baba?
benefits of having a job: WOOO MONEY 🔥🙏🥇💥💥💰
bad parts of having job:

who is baba?
baba is you
benefits of having a job: WOOO MONEY 🔥🙏🥇💥💥💰
bad parts of having job:

Dün dışarıdaydım. Arkadaşımla birlikte halletmemiz gereken bir iş sebebiyle fazla işlek, fazla kalabalık ve her yola giden o caddeye çıktık. Çocukluğumun geçtiği, küçük ayaklarımın izlerini taşıdığı yollardan yürüyordum, etrafa anılarımla harmanlanmış bir koku hakimdi. Fakat sonra, ilerledikçe ve o restorana yaklaştıkça gerilen bedenim duraksadı. Ortada başka bir koku vardı ve ben bu kokunun ne olduğunu çok iyi bilen biriydim, yıllardır yaşadığım ve üzerime sinen kokuydu bu. Ölümdü. Korkuyla yutkunurken anılarım bir bir gözlerimde canlandı. Çığlıklarımı hatırlıyorum, solgun yüzünü gördüğüm son dakikaları, o ambulansa kaldırılan cansız bedenini. Babamı en son orada görmüştüm, bir ambulansa kaldırılırken. Ona koşmaya çalışmama rağmen önümü kesmişlerdi, ona hiç kavuşamayacağımı o gün anlamalıydım belki ama... kavuşamamıştım ve şimdi o caddede bunu yaşayabilecek bir kız çocuğu hayal ettim. Bir kaza gördüm, iki yaralı ve bir sürü acı içindeki kalp. Yaralılardan birini ambulansa taşıdıklarını izledim ve nasıl can havliyle kalp masajı yaptıklarını. Kaldırılan adamda babamı gördüm, ağlayan insanlarda da ruhumu... ve dualar ettim, yaralıların ölmemesi ve ailelerinin acıyla kavrulmaması için... onların da küçük kızları ağlamasın diye. Çünkü, babanız ölürse altında dinlendiğiniz ağacı kesiyorlar, gölge yok oluyor. Yalnız güneş ve kavurucu sıcağı. Acıyla yanıyorsunuz, öyle ki göz yaşlarınız bile buhar oluyor...
Ağladım ve ağladım.